Âlimlerin de bir mürşide bağlanması gerekir mi?
Bu yüce tasavvuf yolu asıl âlimlere layıktır.
Eski zâtlar ilmini bitirmemiş veya üzerinde kaza namazı olanlara tarikat vermezler, bu yüce yola onları kabul etmezlerdi.
30 (Hicr:99); 31 (Araf: 99)
32 (Müslim: 4867)
Eskiden tarikatlar mürşit yetiştirme ocaklarıydı. Zamanımız ise iman kurtarma zamanı olduğu için âlim yada cahil demeden herkes bu yola kabul edilir oldu.
Tasavvufun “nefsi, günahlardan ve çirkin ahlaktan temizleyip onu güzel vasıflarla süsleme olduğunu” söylemiştik. Elbette güzel ahlak daha ziyade dinimizin temsilcileri olan âlimlerimize lazımdır. Âlimlerimiz ancak örnek ahlakıyla Peygamber (sav)’in varisi olmayı hak edebilirler.
Fakat ender de olsa bazı âlimler kendi başlarına nefislerini terbiye edebilirler. Böyleleri için mürşit gerekmeyebilir.