Tarikatın ne gibi faydaları vardır?
Tarikatın iki nevi faydası vardır: Dünyevi ve uhrevi (âhiretle ilgili) Tarikat sayesinde insan güzel ahlaklı, temiz insanlarla dost olur ve güzel insanlardan oluşmuş
bir çevre edinir.
Peygamber (sav);
“Salih dostun misali misk taşıyan gibidir. Ya sana da o güzel kokudan sürer veya en azından burnuna güzel kokusu gelir. Kötü arkadaşın misali ise demirci gibidir. Ya üzerine körüğünden ateş sıçrar veya burnuna kötü koku gelir” buyurmuştur. (69)
Tasavvuf ahlakıyla ahlaklanmamış insanlarla dost olmak ise tehlikelidir. Kırk iyi bir kötüyü düzeltemez, ama ahlakı bozuk bir kişi kırk iyiyi kolaylıkla bozabilir.
Peygamberimiz (sav); “Kişi dostunun dinindendir. Sizden her biriniz kiminle dost olduğuna bir baksın,” buyurmuştur. (70)
Salih insanlarla dost olan kişinin sevincini ve dertlerini paylaşabileceği bir çevresi vardır. Dara düştüğünde, borca girdiğinde, yabancı bir yere sefere gittiğinde ona yardımcı olacak dostu vardır. Fakat bu dünyevi menfaatler insanın tasavvufa girmesindeki asıl maksat olmamalıdır. Zira alçak dünya menfaati için verilen söz
kınanmıştır. (71)
Bu yola girerken asıl maksat; İslam’ı en güzel şekilde yaşamak; nefsi ıslah etmek güzel ahlakı ve zikrullahı elde etmek olmalıdır. Fakat bilmelidir ki Allah’la arasını iyi yapanın, O (cc), insanlarla arasını iyi yapar. Ahiretini ıslah edenin, O (cc), dünyasını ıslah eder. Dolayısıyla tasavvufa girmenin dünyevi faydaları tasavvufun amacı değil, sonucu olmalıdır.
Tasavvufun asıl faydaları ise uhrevi faydalardır. Tarikat sayesinde insan muhabbet sahibi olur. Başta Cenab-ı Allah’ı (cc), sonra Rasulullah’ı (sav) ve dinin şiarı olan her şeyi; Kur’an’ı, cami’i, tüm müminleri sever, tüm insan ve hayvanlara hatta bitkilere dahi merhamet eder. Allah’ın Rasulullah’ın ve salih müminlerin sevgisi çok faziletli bir ameldir. “En faziletli amel, Allah için sevmek ve Allah için buğz etmektir.” (72)
“Kişi sevdiği ile beraberdir.” (73)
“Allah için birbirini sevenler hiçbir gölgenin olmadığı Allah’ın yaratmış olduğu özel bir gölgede gölgeleneceklerdir.” (74)
69 (Buhari: 5214, Müslim: 2628)
70 (Tirmizi: 2378, Muvatta: 922)
71 (Buhari 2186)
72 (Ebu Davud: 4599)
73 (Buhari: 5816, Müslim: 2640)
74 (Buhari: 629, Müslim: 1031)
“Allah için birbirini sevenlere Allah’ın sevgisi vacip olmuştur.” Yani Allah da onları sevecektir. (75)
“Allah için birbirini sevenlere kıyamet günü peygamberler, şehitler ve sıddıklar gıpta edeceklerdir” (76)
“Sevmediği birini (ticari veya akrabalık bağı olmadığı halde) Allah için sevenler imanın tadını hissetmişlerdir.” (77)
Tarikat sayesinde insan Allah’ı çok zikreder. Birçok ayet ve hadisi şerif’te zikir imandan sonra en büyük amel olarak zikredilmiştir. “Allah’ın zikri her şeyden daha büyüktür” (78)
“Rasulullah (sav) her zamanında Allah’ı zikrederdi” (79)
Müminler Allah’ı çok zikretmelidir. “Ey iman edenler! Allah’ı çok zikrediniz. Sabah akşam onu tesbih ediniz.” (80)
“Rabbini zikredenle etmeyenin misali diri ile ölü misali gibidir.” (81)
Zikredenleri melekler kuşatır, rahmet kaplar, kalplerine huzur dolar ve Cenab-ı Mevla (cc) onları över. (82)
“Zikir halkalarına katılanlar kötü (şaki) olamaz.” (83)
“Zikredenler cehennemden emin, cennete erişirler. Diledikleri verilir, Allah’a sığındıklarında Allah (cc) onları korur.” (84)
“Zikir amellerin en yücesi ve en temizidir. Bizim için altın ve gümüş infak etmekten, düşmanla savaşıp onları öldürmek veya öldürülmekten daha hayırlıdır.” (85)
Tarikat sayesinde insan Allah’ın dinine hizmet eder. Her Müslüman îla-i kelimetullah (Allah’ın dinini ve davetini yüceltmek) için elinden geleni yapmalıdır.
Âlim ise ilmini anlatmalı, zengin ise malını hayır yollarında infak etmeli, fakir ise elinden ne geliyorsa onu yapmalıdır. Mesela cami inşaatına yardım edebilir, dergâhı temizleyebilir, halıları süpürebilir vs.
75 (Muvatta: 1711, Müsned-i Ahmed: 22083)
76 (Müsned-i Ahmed: 22957)
77 (Buhari: 16, Müslim: 43)
78 (Ankebut: 45)
79 (Muvatta: 124, Müslim: 373)
80 (Ahzab: 42,43)
81 (Buhari: 6044, (Riyazüs Salihin: 1436)
82 (Riyazüs Salihin: 1450 – 1452)
83 Buhari: 6045, (Riyazüs Salihin: 1443)
84 (Riyazüs Salihin: 1449)
85 (Riyazüs Salihin: 1443)
Cenab-ı Mevla (cc):
“Ey iman edenler! Şayet siz Allah’ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar” buyurmuştur. (86)
Peygamber (sav); “Bir kavmin efendisi onlara hizmet edendir” buyurmuştur. (87)
“İnsanların en hayırlısı onlara en fazla faydalı olandır” buyurmuştur. (88)
Peygamber (as); camiyi sürekli temizleyen zenci bir kadını sorduğunda, onun öldüğünü ve kendisine haber vermeden namazını kılıp gömdüklerini duyunca onun kabri başına gitmiş, kabri başında cenaze namazını kılmış ve ona dua etmiştir. (89)
Saadat-ı kiram (ks) hizmetin virtten daha önemli olduğunu beyan etmişlerdir.
Tarikat sayesinde insan iyilerle dost olur. Güzel bir çevre edinir. Etrafında salih insanların bulunduğu bir ortamda yaşar. Bunların neticesinde ehli ve ailesi ile birlikte en güzel şekilde İslamı yaşar ve çocuklarına İslami bir çevre oluşturur.
Cenab-ı Mevla (cc):
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve sadıklarla beraber olun,” buyurmuştur. (90)
Allahım! Zikrini yapabilmek, şükrünü ifa edebilmek ve sana güzelce ibadet edebilmek için bize yardım eyle.
Ey vukuunda şüphe olmayan günde insanları toplayacak Rabbim! O gün bizleri nebiler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle buluştur. Onlar ne güzel dostlardır. Rasülün Hz Muhammed’e, (sav) malumatın adedince salat ve selam eyle. Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim. Vel hamdu lillahi rabbil alemin.
86 (Muhammed: 7)
87 (Beyheki/ Şuabul İman: 8407 “seferde” ziyadesiyle)
88 (Taberani/Mucemul Evsat:13/27)
89 (Buhari: 446)
90 (Tevbe: 119)