Baston ve Dayak

Herki aşiretinden Molla Abdullah isminde bir müderris, iki talebesi ile ziyaret için Nehri’ye giderken, çayın başında oturdular. Molla Abdullah, talebelerine; “Herkes abdest alarak Nehri’ye gider. Abdestsiz kimse gitmez. Ben bu adeti bozup, abdest almadan gideceğim.” dedi. Talebeleri; “Hocam, biz bu adeti bozmayalım, abdest alıp da gidelim.” dedilerse de, Hoca Efendi; “Sanki bu dini bir hüküm müdür? Ben yapmam!” dedi.

Bu arada elini yüzünü yıkarken, koltuğundan bastonu suya düştü. Elini uzatıp, bastonu almak isterken, hikmet-i ilahi baston, onun başına, yüzüne vurarak yüzünü gözünü kan içinde bıraktı. Sonra baston kayboldu. O da, böyle söylediğine pişman oldu. Yaralarını sarıp, abdest aldı. Nehri’ye gitti. Seyyid hazretlerinin dergahına girince, bastonu duvarda asılı gördü. Gözleri bastona takılıp kalınca, Seyyid Taha hazretleri; “Herhalde bu bastondan dayak yemişsiniz.” buyurdu.