Evliyalar gayb’ı bilebilir mi?

 

Gerek peygamberler, gerekse veliler gayb’ı ancak Allah’ın izniyle bilebilir. Allah’ın bildirmediğini ise hiç kimse bilemez. Bizatihi ve külli olarak gayb bilgisi ancak Allah’a aittir. Bu sebeple bizatihi gaybı bilmek ancak Allah’a nisbet edilebilir.
Peygamberler ise gaybı ancak biğayrihi yani Allah’ın bildirmesiyle bilebilir.
“Gaybı bilen O’dur. Gaybına kimseyi vakıf kılmaz. Ancak O’nun razı olduğu Rasül müstesna…” (33)
İmam nevevi, Fetâvâ adlı eserinde şöyle der:
“Mahlûkatın ilimlerinin Allah’ın (cc) ilmine eşit veya benzer olma şüphesi hiç kimsenin aklına gelmemelidir. Yani insan bu hususta şüphe dahi etmemelidir. Zira Allah’ın ilmi; zati, vacip, ezeli ve hakikidir. Mahlukatın ilmi ise Allah tarafından verilmiş ve hâdis (yani sonradan olma)dır. Allah’ın bildirmesiyle peygamberler bazı gaybi şeyleri bildikleri gibi, bazı veliler de bir kısım gaybı bilebilirler. Ancak peygamberlerin gaybi bilmesiyle evliyaların bilmesi arasında büyük farklar vardır. Peygamberlerin bilgisi vahye dayandığı için kesindir ve yakini bilgi ifade eder. Velininki ise ilham
neticesi olup, yakini olmadığı gibi şeri delil de olamaz.”
Netice itibariyle Peygamberler ve veliler de bir kısım gaybı bilebilirler. Fakat bu, Allah’ın bildirmesiyle mümkündür. Peygamberlerin gayba dair verdiği haberler vahye dayalı olduğu için kesindir.
Peygamber (sav) devesi kaybolduğunda münafıklar devreye girerek; “Peygambere bakın, göklerden haber veriyor fakat devesinden haberi yok” diye fitne çıkarmışlar.
33 (Cin:26) 34 (Maverdi/ A’lamun Nubuvve: 1/121)
Bu haber Peygamber (sav)’e ulaştığında pek üzülmüş ve: “Ben ancak Allah’ın elçisiyim ve ben de sizin gibi insanım, Allah’ın bildirdiğinden başka bir şey bilmiyorum” buyurmuştur. Fakat derhal Cebrail (as) gelip devenin yerini haber vermiş ve Hz. Ali ve Hz. Osman’ı gönderip o yerden alıp gelmelerini emretmiştir. (34)
Mahlûkatın en şereflisi olan Rasulullah (sav) dahi mutlak olarak (kendi başına) gaybı bilmediğini, ancak Allah bildirirse bilebileceğini söylerken bizler nasıl şeyhlerimizin her şeyi bildiğini iddia edebiliriz?
O halde veliler hakkında ifrat veya tefrite kaçmamalı, ne gereğinden fazla övmeli, ne de tamamen inkâr etmelidir.