Rabıta ne demektir?
Rabıta lugat manası itibariyle; “iki şeyi birbirine bağlayan şey” demektir.
Tasavvuf ehli ıstılahında ise; “şeyh ile müridi arasındaki manevi bir bağ” denilebilir. Müridin bazı saatlerde mürşidini düşünmesi, böylece onun muhabbetini kalbine yerleştirmesi, gönlünü ona sevgiyle bağlaması demektir. Nakşibendî tarikatı kin, nefret ve adavet üzerine değil, aşk ve muhabbet üzerine kurulmuştur.
43 (Tirmizi: 3509),
44 (Müslim: 2699)
İlmi ile amel eden alimler, ayet ve hadislerden iktisab ettiği, tefsir, hadis ve fıkıh kitaplarından tahsil ettiği zahiri ilimleri nasıl harmanlayıp anlayabilecekleri bir dille halka yansıtıyorlarsa, veliler de telakki ettikleri ilahi nurları halka yansıtır. “Onların simalarında secde izi bellidir.” (45)
İstese de istemese de o nur yansır. Yüzünde, elinde, duruşunda, yürüyüşünde, oturuşunda, bakışında, gülüşünde, yemesinde, içmesinde, halinde ve kâlinde…
Bu nur Allah’ın mümine verdiği iman nuru olup az veya çok her müminde mutlaka bulunur. Allah’ın mümine ihsanı olduğu için ilahi bir nurdur. İşte evliyanın bu nurunun kalbe yansımasını düşünmeye rabıta denilir.