Tarikatlar birleşse daha iyi olmaz mı?
İnsanların fıtratları çeşit çeşittir. Bazı kimseler için çok sevimli görünen insanlar bazılarına çok ters görünebilir. Bir hadis-i şerifte: “Ruhlar (sınıflarına göre) dizilmiş ordular gibidir. (Ruhlar âleminde) tanışanlar (dünyada) birbiriyle kaynaşır, tanışmayanlar ise zıtlaşırlar.” (65)
Sahabilerin meşrepleri farklı farklıydı. Kimi şakacı (Hz Nuaym gibi), kimi daha ciddi (Hz Ebu Zerr gibi), kimi daha disiplinli (Hz Ömer gibi), kimi daha halim (Hz Ebu Bekir gibi), kimi kendi halinde (Hz Bilal gibi), kimi ilim kapısı (Hz Ali gibi), kimi hayâ timsali (Hz Osman gibi) …
İşte velilerin de meşrepleri takipçileri oldukları sahabeler gibi farklılık arzeder. Müridler kendilerini kimin meşrebine yakın görürse ona tabi olur.
Her mürşit bir fıtrata hitab eder. Her biri bir gedik kapar. Biri yok sayılsa eksikliği hissedilir. Bazen şeyhi vefat eden müritler meşrebine uygun mürşide rastlayamayıp mahrum kalırlar.
Dolayısıyla farklı meşreplerin ve cemaatlerin bulunması rahmettir. Ümmetin istifadesinedir. Yeter ki istikamet üzere olsunlar ve kardeşlik şuurunu yitirmesinler.
65 (Buhari, Müsli)