Tevessül caiz midir?

 

Müslüman bilmelidir ki; her işi yapan hakikatte Allah’tır (cc). Diğerleri vesiledir, aracıdır. Onun iradesi olmadan kimse bir şey yapamaz. “Sizi de yaptıklarını da yaratan Allah’tır.” (35)
“Onları siz öldürmediniz, aslında Allah öldürdü. Attığında da sen atmadın, aslında Allah attı.” (36)
Kâinatta Allah’tan başkasına hakiki tesir isnat etmek şirktir. Mesela ateş bizatihi yakıcı değildir, yakmaya sebeptir. Allah’ın kâinat üzerindeki âdeti (sünnetullah) ateşin yakması üzerine cereyan etmektedir. Hakikatte yakan ise Allah’tır. Şayet ateş bizatihi yakıcı olsaydı İbrahim (as)’ı da yakardı. Bıçak âdeten keser. Ama ancak Allah’ın irade ve yaratmasıyla keser. Bıçak bizatihi kesici olsaydı İsmail (as)’ı da keserdi. Demek ki hakikatte yakan veya kesen; fiilleri yaratan Allah’tır.
Tevessül edilen zât ise vesile yani aracıdır. Bunu böylece bildikten sonra bir Müslüman, dua ederken salih zâtları veya salih amelleri vesile kılabilir.
“Ya rabbi! Salih kullarının hatırına şöyle yap veya Peygamber (sav) hatırına şunu ver” diyebilir. Böyle derken bilmelidir ki o zât o işi bizzat yapamaz. O zât, Allah’tan ister. Allah (cc) da verir veya vermez. Yani hakikatte kendisinden istenilen yine Allah (cc) olmalıdır.
Cenabı Mevla (cc). “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve ona vesileyi arayın”, buyurmuştur. (37)
Peygamber (sav), sahabiler ve müctehid imamlarımız hep tevessül yapmışlardır. Tevessül Peygamber (sav) ile yapıldığı gibi başkasıyla da yapılabilir, canlıyla olduğu gibi vefat etmiş olanlarla da yapılabilir.
35 (Saffat: 96), 36 (Enfal: 17), 37 (Maide:35)