Vird ne demektir?

 

Vird, sofinin düzenli olarak her gün çekmesi tavsiye edilen münferit zikridir. İlk başlayanların virdi lafza-i celal (Allah) zikridir. Fakat bu zikrin telkin edilmesinin şartı, talimat kâğıdında isimleri yazılı olan Saadât-ı Kiram’ın isimlerini ezberlemektir. Sofi, şeyh veya bir vekiline isimleri ezberlediğini söylediğinde kendisine vird talimatı verilir. Her Müslüman’ın Allah’ı tek başına andığı, onunla baş başa kaldığı ve bir üns oluşturduğu özel vakitleri olmalıdır. Böylece kalp huzurunu yakalayacak, psikolojik sıkıntılardan kurtulup, rahata kavuşacaktır.(40)
Cenabı Mevla (cc):
“Dikkat edin! Kalpler ancak Allah’ın zikriyle huzur bulur”, buyurmuştur. (41)
İsimleri ezberlemeyenlere ise günlük zikirler verilir. Virdin nasıl çekileceği talimatta anlatılır. Müridin iştiyakı arttığında veya bir hal yaşadığında şeyhine halini anlatmalı, virdini artırmaya çalışmalıdır. Fakat bu artışı bizzat talep etmemeli, şeyhinin takdirine bırakmalıdır.
“Amellerin hayırlısı az da olsa devamlı olanıdır.” (42)
40 (Virdi bir mürşid-i kamil talimatıyla yapmak en selametli yoldur.)
41 (Ra’d:28)
42 (Buhari: 5783, Müslim: 785)
Bu sebeple sofiler virdini yükseltmekten ziyade istikrarlı bir şekilde huzurla çekmeye dikkat etmelidir. Bir hal görürse o hale takılmamalı, peşine düşmemeli, halini ancak şeyhine anlatmalıdır. Şeyhinin talimatı doğrultusunda amel etmelidir.
Virdi kimsenin görmediği yerde ve seher vakitlerinde çekmek tercih edilir. Mecbur kalmadıkça akşam ile yatsı namazları arasında vird çekilmez. Bundan başka her vakit çekilir. Vird yirmidört saat içinde bitmelidir. Bitmezse kazası yoktur. Mürşidin huzurunda vird çekilmez. Vird çekilirken abdestli olunmalıdır. Yüzü kıble tarafına olacaktır. Hatmede ve rabıtada olduğu gibi sağ ayağını sol ayağının altından çıkarıp, sağ kalçası üzerine oturulacaktır. Ancak özürü olan kişi ona nasıl kolay geliyorsa o şekilde oturabilir. Vird çekerken gözler kapalı olmalıdır. Üzerine hafif bir örtü atmak, duvara yakın oturmak ve küçük bir yerde yapmak tercih edilir.
Bazıları sorumluluğu yerine getirememe endişesiyle tevbe veya vird almaktan çekinmektedirler. Oysa bu yanlış bir düşüncedir. Evet, mümkün mertebe tesbihatını yerine getirmeye çalışmalıdır. Ancak vird aldıktan sonra ihmal etmek günah değildir ve ihmal ettiği günlerin kazası yoktur. Kişi bu dünyada Allah’ı ne kadar zikretse o kadar kârlıdır. Bu sebeple tesbihini tamamen çekememe endişe veya gerekçesiyle tamamen terk etmemelidir.