“Her kim ki çalışmadan istediğine ulaşacağını zannediyorsa o boş bir temennidir.
Her kim de tüm gayretini sarf ederek (sırf kendi gayretiyle) ulaşacağını zannediyorsa o da müstağnidir.”
Not:
Yani insan elinden gelen gayreti göstererek amel etmeli fakat kendi ameline değil Rabbül Alemin’in (c.c) fazlına güvenmelidir.
Tamamen ameli terk edip Allah’a güvenmek doğru olmadığı gibi, çok amel edip Allah’ın fazl û keremini unutmak da doğru değildir.
Kurtuluş ancak Allah’ın(c.c) rahmetiyledir.
Hasan-ı Basri (r.a) buyurmuştur ki :
“Amel etmeden cenneti istemek günahtır. Hakikatin alameti , ameli terk etmek değil, amelini düşünmeyi (yani amelini görüp ona güvenmeyi) terk etmektir.”
Hikaye edilir ki, İsrailoğullarından bir adam yetmiş sene Allah’a ibadet etti.
Allahu Teâlâ o adamı meleklere tanıtmak istedi.
Ve görevli bir melek gönderdi. Melek adamla karşılaştı.Adama şöyle söyledi :
“Şimdiye kadar yapmış olduğun ibadetlerinle Allah seni cennete layık görmedi”.
Adam cevaben dedi ki:
” Biz Allah’a ibadet için yaratılmış kullarız. Ona ibadet etmemiz gerekmektedir.” (Takdir Allahındır)
Melek görevini yapıp Allah’ın (c.c) huzuruna çıktığı zaman
“Ya Rabbim,O kulunun dediğini sen daha iyi bilirsin” dedi.
Allah (c.c) buyurdu ki:
“ O bizim ibadetimizi bırakmıyorsa , bu kerem ile biz de onu bırakmayız. Ey meleklerim , şahit olun ki ben o kulumu bağışladım.”
“İslâm beş temel esas üzerine kurulmuştur.
Allah’tan başka ilah olmadığına,Muhammed (as)’ın onun resulü olduğuna şahadet etmek, namazı dosdoğru kılmak,zekat vermek,ramazan orucunu tutmak ve yol bulabilenler için beytullahı haccetmek (Buhari,Müslim,Tirmizi).
İman dil ile söylemek ve kalp ile tasdik etmektir.
İmanın kemal bulması ve istenilen derecede olması ise amel iledir.
Amek hakkında deliller sayılamayacak kadar çoktur.
İnsan her ne kadar cennete Allah’ın(c.c.) fazl ve keremiyle girecek dahi olsa Allah’ın taat ve ibadetine layık olmalıdır.
Not :
Resulullah (s.a.v) buyurmuştur ki:
”İnsanlar cennete (ameliyle değil) Allah’ın fazl ü keremiyle girebilirler.”
Denildi ki, Sen de mi ya Resulullah.
Buyurdu ki: Evet ben de. Yalnız şu vardır ki Allah (c.c) beni rahmetine gark etmiştir.”
Yüz sene ilim okusan,bin kitap toplasan amel etmedikçe, Allah’ın rahmetine nail olamazsın.
“Kişi için amel ettiğinden başka hiçbir şey yoktur. (Necm:39)
“Kim ki Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa salih amel işlesin. (Kehf:110)
“Muhakkak ki iman edip Salih amel işleyenlere konak olarak firdevs cennetleri vardır.Orada ebedi kalacak ve oradan ayrılmak istemeyeceklerdir.”(Kehf:107-108)
“Sonra bunların arkasından bozuk bir nesil geldi ki namazı terkettiler ve şehvetlerine uydular.
Bunlarda gayya (cehennemi)ne boylayacaklardır. Ancak tövbe edip salih amel işleyenler müstesna.
Bunlar cennete girecek ve hiçbir haksızlığa uğramayacaklardır.” (Meryem:59-60)
Rivayet olunur ki :Cüneyd (k.s) hz. Vefatından sonra bir gece rüyada görünür.
Denilir ki; ”Ya Ebel Kasım, oralardan ne haber “.
Cüneyd (ks) der ki: “İbareler helak oldu.( Yani bütün konuştuklarımız fayda vermedi).
İşaretler ve kerametler de yok oldu.(işe yaramadı).
Gece yarısında kıldığımız rekatcıklardan başka şey bize fayda vermedi.”
Ey Oğul, amellerinde müflis olma.(Sabır,şükür,rıza vs.) hallerden de hali olma. (iyi huyları kendinde topla).
Şunu iyi bil ki, sırf ilim insanı kurtaramaz.
Örneğin:
Çok cesur bir adam düşün ki elinde 10 tane keskin kılıcı ve daha değişik silahlara sahip.
Issız bir çölde karşısına büyük ve korkunç bir aslan çıkmış.
Ne dersin,adam eğer o silahları kullanmaz, onlarla aslanı vurmazsa, o silahlar tek başına aslanı yok etmeye yarar mı ?
Biliyorsun ki kullanılmayan silah hiçbir işe yaramaz.
Aynı bunun gibi bir adam yüz bin tane ilmi mesele okusa ve onları en iyi şekilde öğrense fakat onlarla amel etmese hiçbir faydası yoktur.
Yine düşün ki bir adam da hararet veya sarılık hastalığı olsa (ki hararetin ) şifası mayhoş (tuzlu ve şekerli) su, (sarılığın) şifası ise bal şurubu içmektir. Hiç onları içmeden hasta iyileşebilir mi?
Şiir: “İkibin litre şarap da tartsan
İçmedikçe sarhoş olmazsın.
“Kıyamet gününde insanlardan en şiddetli azaba, ilmi kendisine fayda vermeyen alim düçâr olacaktır. (Keşful Hafa 372)”
Ey Oğul; nasihat etmek kolaydır.Müşkil (zor) olan şey onu kabul edebilmektir.
Çünkü nasihat, hevasına tâbi olanlara acı gelir.
Çünkü heva ehli, yasaklanan şeyleri kalpten sevmişlerdir.
Bilhassa kendini üstün kılabilmek ve dünyalık şeref için meşgul olan zahiri ilim talebeleri, Sırf ilimleri kendini
kurtaracağını ve amele gerek olmadığını sanırlar.
Bu inanç felsefecilerin itikadıdır.
(Felsefecilere göre ibadet, ahlâkı düzeltmek için yapılır. Eğer bir insanın ahlâkı düzgünse hâşâ ibadete gerek yoktur. Bu ise gayet sapık bir inançtır.)
Fesübhanallah.Zavallı bilmiyor ki ilim tahsil edip de amel etmeyince onun cezası daha şiddetli olacaktır.
“ MÜSLÜMAN MÜSLÜMANIN KARDEŞİDİR. MÜSLÜMAN MÜSLÜMANA ZULMETMEZ.”
—Kalplerimiz açık değilse, uyanık değilse, ne kadar mübarek geceler geçse de istifade edemeyiz…
—Bu gece rahmet, bereket, af ve mağfiret gecesi, hepimizin günahı, eksiği var. Ademoğullarının hepsi
günah işler , hata eder, günahkarların en hayırlısı TEVBE edendir..
—Günahına tevbe eden, hiç günah işlememiş gibidir.
—Allah cc bizi şirkten, nifaktan, ana babaya asi olmaktan uzak tutsun, bu gecenin bereketine nail kılsın.
—Allah’ın cc. bir insandan razı olması, ANA BABASININ rızasındadır.
—Hz. Ömerin ra. oğlu kabede annesini omzunda taşıyarak tavaf ettiriyordu.
Acaba hakkını helal ettirebildim mi ?
Hayır, bu şekilde sen annenin tek bir sancısının bile hakkını ödeyemezsin.
Çünkü o sana karşılıksız baktı, her an şefkat ve merhametle baktı, büyüttü…
—Kim Müslüman kardeşinin bir ihtiyacını görürse, Allah’ta cc kıyamet günü onun ihtiyacını görür.
—Ey Allah’ın kulları kardeş olun. Bu sofi cemaati gibi, birbirinizi sevin….
—Biriniz kardeşini kendisi gibi sevmezse o kişi kâmil mümin sayılmaz…
—Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe, iman etmiş olamazsınız…
—Amellerimizi hiç bir zaman görmeyeceğiz, günahlarımızı çok göreceğiz. Günahlarımızı başımızın
üstünde dağ gibi görelim, tehlike olarak görelim.
Facirse günahlarını burnunun üstünde sinek gibi basit görür… (Allah muhafaza..)
—İmam-ı Şafii r.a. büyük alim olduğu halde,
Ben Salihleri seviyorum, Allah dostlarını seviyorum, onların şefaatini umuyorum, günahkârları sevmiyorum, her ne kadar onların ticareti benim gibi olsa da… Buyuruyor. Ticareti haram olanları sevmiyor… (Halbuki herkes onun şefaatini umuyor..)
……
Üç şey kimde olursa o kimse İMANIN TADINI, lezzetini bulmuştur.
1- Allah cc ve Resulü’nün sav. ona her şeyden daha sevimli olması
2- O da bir şeyi sevdiği zaman Allah için sevecek ve Allah cc için buğz edecek…
Bakacak; Allah’ın rızası var mı, yok mu ?
3- Bir Müslüman, bir Mümin ateşe atılmaktan ne kadar korkarsa, İman’dan sonra küfre dönmekten o kadar korkacak ve kötü görecektir.
Allah cc Bize sevgisini, muhabbetini, ülfet etsin, nasip etsin. inşaallah…
…………………….
Müjde: (Sevinelim inşallah…)
İmam-ı Rabbani Mücedidi Elfi Sani AHMED FARUK Serhendi ks.
Bir gün çok ağlıyor, sofilerine ağlıyor, ağlıyor, mübarek
Hatiften (bütün cihet, yönlerden) bir ses geliyor…
“Ya Ahmed bizler sana kıyamete kada gelecek etbaaına, sofilerine şefaat hakkı verdik.”
Bütün Sadat’larımız ks., SEYDA’mız ks. sofilerine çok düşkün, aynı şekilde.. şefaat edecekler. İnşallah…
Not: Sohbetin aslını videodan seyredelim. Benim notlarım bunu anlatamaz….
Keyfiyeti, muhabbeti Seyda’mızın ks. sohbetinde.. Allah cc bizi O’nun muhabbetine gark etsin inşallah. Himmeti bereketi muhabbeti üzerimize olsun… Berâtımıza vesile olsun inşallah…
Büyük Alim İmam-ı Gazali ks. den…
İlim ve Amel 7
Ey Oğul;
Resulullah (s.a.v) buyurmuştur ki :
“Her kim ki çalışmadan istediğine ulaşacağını zannediyorsa o boş bir temennidir.
Her kim de tüm gayretini sarf ederek (sırf kendi gayretiyle) ulaşacağını zannediyorsa o da müstağnidir.”
Not:
Yani insan elinden gelen gayreti göstererek amel etmeli fakat kendi ameline değil Rabbül Alemin’in (c.c) fazlına güvenmelidir.
Tamamen ameli terk edip Allah’a güvenmek doğru olmadığı gibi, çok amel edip Allah’ın fazl û keremini unutmak da doğru değildir.
Kurtuluş ancak Allah’ın(c.c) rahmetiyledir.
Hasan-ı Basri (r.a) buyurmuştur ki :
“Amel etmeden cenneti istemek günahtır. Hakikatin alameti , ameli terk etmek değil, amelini düşünmeyi (yani amelini görüp ona güvenmeyi) terk etmektir.”
Büyük Alim İmam-ı Gazali ks. den…
İlim ve Amel 6
Ey Oğul;
Amel etmedikçe bir ecir alamazsın.
Hikaye edilir ki, İsrailoğullarından bir adam yetmiş sene Allah’a ibadet etti.
Allahu Teâlâ o adamı meleklere tanıtmak istedi.
Ve görevli bir melek gönderdi. Melek adamla karşılaştı.Adama şöyle söyledi :
“Şimdiye kadar yapmış olduğun ibadetlerinle Allah seni cennete layık görmedi”.
Adam cevaben dedi ki:
” Biz Allah’a ibadet için yaratılmış kullarız. Ona ibadet etmemiz gerekmektedir.” (Takdir Allahındır)
Melek görevini yapıp Allah’ın (c.c) huzuruna çıktığı zaman
“Ya Rabbim,O kulunun dediğini sen daha iyi bilirsin” dedi.
Allah (c.c) buyurdu ki:
“ O bizim ibadetimizi bırakmıyorsa , bu kerem ile biz de onu bırakmayız. Ey meleklerim , şahit olun ki ben o kulumu bağışladım.”
Büyük Alim İmam-ı Gazali ks. den…
İlim ve Amel 5
Ey Oğul;
Taat ve ibadet hazırlamalıdır.
Çünkü Allah’ın rahmeti muhsin (iyilik yapanlar)lara yakındır.
Şayet denilse ki : “İnsan sadece iman etmek suretiyle de Allah’ın(cc.) rahmetine nail olacaktır.”
Deriz ki, evet nail olacak , ama ne zaman ?
O rahmete ulaşıncaya dek ne kadar zorluklar onun yolunu kesecek ?
Bu zorlukların ilki, imandır. Acaba son nefesinde imansız gitmekten kurtulabilecek mi ?
Eğer kurtulursa müflis olacak mı yoksa olmayacak mı ?
Hasan-ı Basri (r.a) dedi ki : Allah (c.c) kıyamet gününde kullarına der ki,
“Ey kullarım, rahmetimle cennete girin,amellerinize göre cenneti taksim edin.”
(Herkes amellerine göre geniş ve güzel yerler alacaktır.)
Büyük Alim İmam-ı Gazali ks. den…
İlim ve Amel 4
Ey Oğul;
Şu hadisi şerif hakkında ne dersin:
“İslâm beş temel esas üzerine kurulmuştur.
Allah’tan başka ilah olmadığına,Muhammed (as)’ın onun resulü olduğuna şahadet etmek, namazı dosdoğru kılmak,zekat vermek,ramazan orucunu tutmak ve yol bulabilenler için beytullahı haccetmek (Buhari,Müslim,Tirmizi).
İman dil ile söylemek ve kalp ile tasdik etmektir.
İmanın kemal bulması ve istenilen derecede olması ise amel iledir.
Amek hakkında deliller sayılamayacak kadar çoktur.
İnsan her ne kadar cennete Allah’ın(c.c.) fazl ve keremiyle girecek dahi olsa Allah’ın taat ve ibadetine layık olmalıdır.
Not :
Resulullah (s.a.v) buyurmuştur ki:
”İnsanlar cennete (ameliyle değil) Allah’ın fazl ü keremiyle girebilirler.”
Denildi ki, Sen de mi ya Resulullah.
Buyurdu ki: Evet ben de. Yalnız şu vardır ki Allah (c.c) beni rahmetine gark etmiştir.”
Büyük Alim İmam-ı Gazali ks. den…
İlim ve Amel 3
Ey Oğul;
Yüz sene ilim okusan,bin kitap toplasan amel etmedikçe, Allah’ın rahmetine nail olamazsın.
“Kişi için amel ettiğinden başka hiçbir şey yoktur. (Necm:39)
“Kim ki Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa salih amel işlesin. (Kehf:110)
“Muhakkak ki iman edip Salih amel işleyenlere konak olarak firdevs cennetleri vardır.Orada ebedi kalacak ve oradan ayrılmak istemeyeceklerdir.”(Kehf:107-108)
“Sonra bunların arkasından bozuk bir nesil geldi ki namazı terkettiler ve şehvetlerine uydular.
Bunlarda gayya (cehennemi)ne boylayacaklardır. Ancak tövbe edip salih amel işleyenler müstesna.
Bunlar cennete girecek ve hiçbir haksızlığa uğramayacaklardır.” (Meryem:59-60)
Büyük Alim İmam-ı Gazali ks. den…
İlim ve Amel 2
Ey Oğul;
Rivayet olunur ki :Cüneyd (k.s) hz. Vefatından sonra bir gece rüyada görünür.
Denilir ki; ”Ya Ebel Kasım, oralardan ne haber “.
Cüneyd (ks) der ki: “İbareler helak oldu.( Yani bütün konuştuklarımız fayda vermedi).
İşaretler ve kerametler de yok oldu.(işe yaramadı).
Gece yarısında kıldığımız rekatcıklardan başka şey bize fayda vermedi.”
Ey Oğul, amellerinde müflis olma.(Sabır,şükür,rıza vs.) hallerden de hali olma. (iyi huyları kendinde topla).
Şunu iyi bil ki, sırf ilim insanı kurtaramaz.
Örneğin:
Çok cesur bir adam düşün ki elinde 10 tane keskin kılıcı ve daha değişik silahlara sahip.
Issız bir çölde karşısına büyük ve korkunç bir aslan çıkmış.
Ne dersin,adam eğer o silahları kullanmaz, onlarla aslanı vurmazsa, o silahlar tek başına aslanı yok etmeye yarar mı ?
Biliyorsun ki kullanılmayan silah hiçbir işe yaramaz.
Aynı bunun gibi bir adam yüz bin tane ilmi mesele okusa ve onları en iyi şekilde öğrense fakat onlarla amel etmese hiçbir faydası yoktur.
Yine düşün ki bir adam da hararet veya sarılık hastalığı olsa (ki hararetin ) şifası mayhoş (tuzlu ve şekerli) su, (sarılığın) şifası ise bal şurubu içmektir. Hiç onları içmeden hasta iyileşebilir mi?
Şiir: “İkibin litre şarap da tartsan
İçmedikçe sarhoş olmazsın.
Büyük Alim İmam-ı Gazali ks. den…
İlim ve Amel 1
Resulullah (s.a.v) buyurdu ki:
“Kıyamet gününde insanlardan en şiddetli azaba, ilmi kendisine fayda vermeyen alim düçâr olacaktır. (Keşful Hafa 372)”
Ey Oğul; nasihat etmek kolaydır.Müşkil (zor) olan şey onu kabul edebilmektir.
Çünkü nasihat, hevasına tâbi olanlara acı gelir.
Çünkü heva ehli, yasaklanan şeyleri kalpten sevmişlerdir.
Bilhassa kendini üstün kılabilmek ve dünyalık şeref için meşgul olan zahiri ilim talebeleri, Sırf ilimleri kendini
kurtaracağını ve amele gerek olmadığını sanırlar.
Bu inanç felsefecilerin itikadıdır.
(Felsefecilere göre ibadet, ahlâkı düzeltmek için yapılır. Eğer bir insanın ahlâkı düzgünse hâşâ ibadete gerek yoktur. Bu ise gayet sapık bir inançtır.)
Fesübhanallah.Zavallı bilmiyor ki ilim tahsil edip de amel etmeyince onun cezası daha şiddetli olacaktır.
Sohbet Gülşeni’den
Peygamber Efendimiz sav. Bazen bir meclisten ayrılmadan evvel şu sözü belki 100 defa söylerdi.
“Rabbiğ firli ve tub aleyye inneke entettevvaburrahim.”
Manası:
“ Ya Rabbi, günahımı bağışla, benim tövbemi kabul eyle, sen tövbeleri kabul edensin, rahmet edensin.”
Peygamber Efendimiz sav. bunu bizim için söylemiş, kendisi için değil. O’nun zaten günahı yok. O mâsumdur ve bu sözü bizim için söylemiştir.
Dua….
“Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve
katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz bağışı en çok olan Sen’sin Sen” Al-i İmran Ayet.8
“Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı
(bastıkları yerde) sağlamlaştır ve kafirler topluluğuna karşı yardım et “ Al-i İmran Ayet.147
Berat gecesi sohbetinden notlar…
…………………………..Seyda’mız ks. buyurdu ki:
“ALLAH’IN cc. RAHMETİ AFFI İÇİN, SENİN KALBİNİN YALVARIP, GÖZYAŞI DÖKMEYE İHTİYACI VAR.”
“ GÜNAHKÂRLARIN EN HAYIRLISI, GÜNAHINA TEVBE EDENDİR…”
(Mevlana der ki: Akıllı olan şimdi ağlar, kıyamette güler. Cahil, bu dünyada güler, kıyamette ağlar.)
(Nasıl ağaç meyve vermesi için suya, güneşe ihtiyacı var ise,
Allah’ın cc rahmeti affı için senin kalbinin de yalvarıp gözyaşı dökmeye ihtiyacı var.)
“GÖZYAŞI RAHMETİ CELBEDER. KALBİN YUMUŞAMASINA SEBEB OLUR. “
“ DOSTUMUZU VE DÜŞMANIMIZI İYİ TANIYALIM. ŞÜPHESİZ NEFSİNİZ EN BÜYÜK DÜŞMANINIZDIR. “
“ HARAMLAR; BEREKETE, RAHMETE ENGELDİR. KENDİMİZİ MUHAFAZA EDELİM.”
“ ASIL İYİLİK, BİZE İYİLİK ETMEYENE, ARKAMIZDAN KONUŞANA İYİLİK ETMEKTİR. “
“ ASIL YİĞİTLİK, “İSAR”, BOLLUKTA DEĞİL, ZORLUKTA, YOKLUKTA YAPILANDIR. “
“ MUHAKKAK, ŞEYTAN İÇKİ VE KUMARLA ARANIZA DÜŞMANLIK SOKAR.”
“ KALBİNDE KİN NEFRET TAŞIYAN KİMSELER CENNETE GİREMEZ. ”
“ MÜSLÜMAN MÜSLÜMANIN KARDEŞİDİR. MÜSLÜMAN MÜSLÜMANA ZULMETMEZ.”
—Kalplerimiz açık değilse, uyanık değilse, ne kadar mübarek geceler geçse de istifade edemeyiz…
—Bu gece rahmet, bereket, af ve mağfiret gecesi, hepimizin günahı, eksiği var. Ademoğullarının hepsi
günah işler , hata eder, günahkarların en hayırlısı TEVBE edendir..
—Günahına tevbe eden, hiç günah işlememiş gibidir.
—Allah cc bizi şirkten, nifaktan, ana babaya asi olmaktan uzak tutsun, bu gecenin bereketine nail kılsın.
—Allah’ın cc. bir insandan razı olması, ANA BABASININ rızasındadır.
—Hz. Ömerin ra. oğlu kabede annesini omzunda taşıyarak tavaf ettiriyordu.
Acaba hakkını helal ettirebildim mi ?
Hayır, bu şekilde sen annenin tek bir sancısının bile hakkını ödeyemezsin.
Çünkü o sana karşılıksız baktı, her an şefkat ve merhametle baktı, büyüttü…
—Kim Müslüman kardeşinin bir ihtiyacını görürse, Allah’ta cc kıyamet günü onun ihtiyacını görür.
—Ey Allah’ın kulları kardeş olun. Bu sofi cemaati gibi, birbirinizi sevin….
—Biriniz kardeşini kendisi gibi sevmezse o kişi kâmil mümin sayılmaz…
—Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe, iman etmiş olamazsınız…
—Amellerimizi hiç bir zaman görmeyeceğiz, günahlarımızı çok göreceğiz. Günahlarımızı başımızın
üstünde dağ gibi görelim, tehlike olarak görelim.
Facirse günahlarını burnunun üstünde sinek gibi basit görür… (Allah muhafaza..)
—İmam-ı Şafii r.a. büyük alim olduğu halde,
Ben Salihleri seviyorum, Allah dostlarını seviyorum, onların şefaatini umuyorum, günahkârları sevmiyorum, her ne kadar onların ticareti benim gibi olsa da… Buyuruyor. Ticareti haram olanları sevmiyor… (Halbuki herkes onun şefaatini umuyor..)
……
Üç şey kimde olursa o kimse İMANIN TADINI, lezzetini bulmuştur.
1- Allah cc ve Resulü’nün sav. ona her şeyden daha sevimli olması
2- O da bir şeyi sevdiği zaman Allah için sevecek ve Allah cc için buğz edecek…
Bakacak; Allah’ın rızası var mı, yok mu ?
3- Bir Müslüman, bir Mümin ateşe atılmaktan ne kadar korkarsa, İman’dan sonra küfre dönmekten o kadar korkacak ve kötü görecektir.
Allah cc Bize sevgisini, muhabbetini, ülfet etsin, nasip etsin. inşaallah…
…………………….
Müjde: (Sevinelim inşallah…)
İmam-ı Rabbani Mücedidi Elfi Sani AHMED FARUK Serhendi ks.
Bir gün çok ağlıyor, sofilerine ağlıyor, ağlıyor, mübarek
Hatiften (bütün cihet, yönlerden) bir ses geliyor…
“Ya Ahmed bizler sana kıyamete kada gelecek etbaaına, sofilerine şefaat hakkı verdik.”
Bütün Sadat’larımız ks., SEYDA’mız ks. sofilerine çok düşkün, aynı şekilde.. şefaat edecekler. İnşallah…
Not: Sohbetin aslını videodan seyredelim. Benim notlarım bunu anlatamaz….
Keyfiyeti, muhabbeti Seyda’mızın ks. sohbetinde.. Allah cc bizi O’nun muhabbetine gark etsin inşallah. Himmeti bereketi muhabbeti üzerimize olsun… Berâtımıza vesile olsun inşallah…