Sitemize bırakacağınız güzel mesajları sabırsızlıkla bekliyoruz. 
Mesaj bırakmak için tıklayın.
Ziyaretçi Defteri
Duyurular
SOHBET EKLENTİSİ
Seydamız Şeyh Hamid el-Abbasi (ks) Hz.'nin 31 Mayıs tarihli "KADİR GECESİ" sohbetinin tamamına sohbet...
Devamını Oku
SOHBETE DAVET
“Seydamız Şeyh Hamid El-Abbasi Hz.'nin (ks)
10 Haziran Pazar günü Üsküdar Kısıklı’da
Akşam ile Yatsı namazları...
Devamını Oku
SOHBETE DAVET
Seydamız Şeyh Hamid el-Abbasi (ks) Hz.'nin, 30 Nisan Pazartesi günü, Üsküdar Kısıklı'da, akşam ile...
Devamını Oku
SOHBET EKLENTİSİ
Seydamız Şeyh Hamid el-Abbasi (ks) Hz.'nin 22 Mart 2018 tarihli Regaip gecesi sohbetinin tamamı...
Devamını Oku
Selamün Aleyküm (c.c.)
Seydam ile İnşaallah yazın görüşeceğiz ve onunla görüşmek için sabırsızlanıyorum!..
selam ve dua ile site yönetiminin dikkatine SEYDA H.Z nin
sohbetleri kaleme alımı hakında bilgi almak isteyen kardeşlerimiz var sizlere ulaşabileceğimiz
irtibat numaralarınızı beklemekteyim 0542 211 58 37 msn umudun.pesinde@hotmail.com
sevgiler ve dualarla
SİZLERİ EMANETLERİ HİÇ AMA HİÇ KAYBOLMAYAN RABBİME EMANET EDİYORUM İNŞALLAH
0542 359 11 67 nolu telefondan ulaşabilirsiniz
EMİN ve MÜSTAKİM OL… TEVAZU ve HİLM SAHİBİ OL…
Dünya bir imtihandır. Nihai gaye İlahi Rızadır..
MÜSLÜMANLIK HAYATI BİR SANAT HALİNDE YAŞAMAKTIR…
Gaye; Cehaletten ilme, zulümden adalete, esaretten hürriyete kısaca yaratılmıştan YARADANA yönelmektir…
EMİN Olmak… “Güvenirliği olmayanın imanı yoktur. Temizliği olmayanın namazı yoktur. Namazı olmayanın dini
yoktur, dinde namazın yeri bedende başın yeri gibidir.”
“Kendisine danışılan kişi, kendisine güvenilen insandır.”
“Müslümanın yapmaması gereken hâdiselerden biri de emanete hıyanettir.
Zaten münafıklığın alametlerini Resulullah sav şöyle sıralamıyor mu?;
” – Konuştuğu zaman yalan söyler, – Emanete hıyanet eder ve – Verdiği sözde durmaz.”
MUSTAKİM Olmak… Müstakîm istikamet ehli demek.
“elest bezmi”nde verilen ahde bağlı kalmak ,
Allah’ın cc koyduğu sınırları korumayı nâsîb etmesini istemektir.
Şanlı Peygamberimiz sav.:”Her ne kadar tam olarak yerine getiremeseniz bile istikamet üzere olun.” Buyurmakta.
“En hayırlı ameliniz namaz kılmaktır. Abdeste ancak mü’min olan devam eder.” demektedir.
Sözünde, özünde, işinde ve halinde istikamet üzere olmayanın gayretinin boşa gideceğini
” İpliği güzel bir şekilde eğirdikten sonra bozan kadın gibi olmayın! ” (Nahl, 16/92)
TEVAZU; Müminin sıfatı imana giden yolun başlangıcıdır.
Rahmanın has kulları yeryüzünde tevazu ile yürürler.
Münadim ol ki vücut bulasın. Varlığın yolu yokluktan geçer. Nefsini bilen Rabbini bilir.
Allah cc. “ Beni unutanlara nefislerini unuttururum. Nefisini unutan , içindeki düşmanı unutan helak olur.”
ALEMLERİN RABBİ, HER ŞEYİN RABBİ ALLAHTIR cc. KUL OL, KUL OL…
HİLİM Sahibi ol. “Rahmanın kulları cahilleri gördüğü zaman SELAM der geçerler…..”
KİBİR; HAKKI KABUL ETMEMEKTİR. Hak söylendiğinde, kim söylerse söylesin Hak’kı kabul
etmeyen kibir sahibidir. Küfre giden yolun başlangıcıdır. Cehennem kibirlilerin yeridir.
İlmin, Servetin, Makamın kibri HIRSTIR.
………………..
Allah’ım cc bizi bize bırakma , bizi sen koru. Başta Peygamberimizi sav.
ve bütün dostlarının aşkına bizi koru Rabbimiz cc.
Mektubat kitabından… İmam-ı Rabbani ks.
YÜZONUNCU MEKTÛB
Bu mektûb, Şeyh Sadreddîne yazılmıştır.
İnsanın, kulluk vazîfelerini yapmak ve
Allahü teâlânın sevgisine kavuşmak için yaratıldığı bildirilmekledir..
Hak teâlâ sizi, yüksek insanların istediği şeylerin sonuna kavuşdursun!
İnsan, kulluk vazîfelerini yapmak için ve hep Hak teâlâ ile olmak için yaratıldı.
Bunlara da, geçmişlerin ve geleceklerin efendisine
“aleyhi minessalevâti etemmühâ ve minetteslîmâti ekmelühâ”
zâhiri ve bâtıni tâm uydurmadıkça, kavuşulamaz.
[Ya’nî harâmlardan ve mekrûhlardan sakınmadıkca kavuşulamaz.]
Allahü teâlâ, bizim ve sizin sözlerimizi ve işlerimizi ve
zâhirlerimizi ve bâtınlarımızı ve ibâdetlerimizi ve i’tikâdlarımızı,
o yüce Peygambere “sallallahü teâlâ aleyhi ve âlihi ve sellem”
uygun yapmakla şereflendirsin!
Âmîn yâ Rabbel’âlemîn. Fârisî beyt tercemesi:
Allah’tan başka herneye tapınsa, hepsi hiçdir.
Yazıklar olsun ol kimseye ki, bir hiç iledir.
Rabıta Risalesinden…
Cenab-ı Mevla cc. hadis-i kutside
Resulü’nün s.a.v. lisanı ile buyurmuş ki:
“ Kim benim bir dostuma düşmanlık yaparsa,
ben ona harb ilan etmişimdir.” (Mesabihu’s-sunne, 1621 )
Ey kardeşim!
İnkârın sebebi ya cehalettir ki, inkârın çoğu da bundandır.
Ya da ilmiyle amel etmemektir ki, inkâr eden âlimlerin çoğu bu kısım âlimlerdir.
Ey kardeşim!
Eğer cahil isen, bilmediğin şeyin peşine düşme.
Yoksa zulüm yaparsın.
“ Şu helaldir, bu haramdır “ deme.
Yoksa Allah’ın cc indirdiğinin dışında hükmedersin.
Şayet âlim isen ey kardeşim, ilminle amel et; heva peşinde koşma.
Yoksa Allah’ın yolundan saparsın.
Allah cc. cümlemizi ıslah etsin.
Rabtıa Risalesinden…
Büyük alim İmam-ı Gazali (r.a.)
“Kim ki bu tasavvuf ilminden nasibi yoksa, onun son nefeste
kötü akıbetle gitmesinden korkuyorum.
Nasibin en azı ise, onu kabul etmek ve onu ehline bırakmak
(yani bilmeden o konuyu konuşmamak) tır.
Unutma! İLİM İKİ TÜRLÜDÜR.
1- KALB İLMİ ki; insan faydası olan ilim, bu ilimdir.
2- LİSANDA (dilde) OLAN İLİM ki; bu ilim âdemoğlu üzerine Allah’ın cc delilidir.
(CamiU’s-Sagir:5517)
…………………………………………………………………………..
Dikkat; dinini kimden aldığına dikkat et!…
Dinini bilmeyen, bilmediğini bilmeyen bazı kimseler
basın yolu ile ünvanlarına güvenerek çok ciddi sözlerle
büyük alimlerin bildirdiklerine aykırı açıklamalar yapıyorlar.
Bozuk düşüncelerinden, yanlış hayallerinden Allah cc hepimizi korusun. Amin.
Hamd ve Şükür… Kendini bilen Rabbini bilir…
“ Darlıkta ve Bollukta Hamd eden ve Şükredeler Ayağa Kalkın!…”
HER NİMETİN ŞÜKRÜ KENDİ CİNSİNDEN; KENDİ DEĞERİNCE OLUR…
Hamd; övgü, tazim, yüceltmek. Şükür; Teşekkür, minnet duygusu…
Bütün insanlar ve özellikle bütün Müslümanlar HAMD ve ŞÜKRÜN şuuruna ermelidir.
HAMD; “VAR” olan özellikleri, belli bir lisan ile dile getirmektir. Olmayan özellikleri değil.
YÜCE ALLAH cc.; VARLIĞI ZORUNLU VE VACİP OLAN, EN YÜCE, HAMDE VE ŞÜKRE LAYIKTIR.
“Allah’ım cc. Ben beş duyumla seni övmekte ve şükür etmekte acizim,
Sen kendini yüce kitabında övdüğün gibi, en yüce hamd ve şükre layıksın…”
Allah cc. bizi var etti, varlığımızdan ve varlığından haberdar etti.
İstemesini bile bilmediğimiz bir zamanda bizi İNSAN olarak yaratmasa idi ne yapabilirdik?
Sırf bu nimet bile az şey midir? Biz var olabilirdik ama TAŞ olabilirdik. AĞAÇ olabilirdik.
İnsan oluşumuz, Mü’min oluşumuz, Muhammed a.s.v.a ümmet oluşumuz AZ ŞEYMİDİR???
HAMD ve ŞÜKR ETMEMEK NANKÖRLÜKTÜR…. ŞEYTANIN AMELİ BİR PİSLİKTİR…
Yüce ve Şanlı Peygamberimiz s.a.v. buyurdu ki:
“ Kıyamet günü, bütün insanlar toplandığı zaman, Allah’ın keremini lütfünü yakından görecek olanlara
Nida edilecek
1- Vücutlarını yataklarından uzaklaştırıp, namaz için ayağa kalkanlar AYAĞA KALKSIN!…
Az olacak…
2- Ticareti ve alışverişi kendisini Allah’ı zikretmekten alıkoymayanlar AYAĞA KALKSIN!…
Az olacak…
3- Darlıkta ve bollukta hamd ve şükredenler AYAĞA KALSIN!…
Az olacaklar… “
AZ OLANA, KIYMETLİ OLANA TALİP OLAN, ŞUURLU ve BİLİNÇLİ OLANLARDAN OLMAK ŞEREFTİR…
Hamd ve şükür laftan ibaret değildir.
Mal, mülk, makam, mevki, para, ilim, bütün nimetler kendi cinsinden, kendince,
Hem dilimiz, hem elimiz, hem aklımız, hem kalbimiz hamd ve şükretmelidir.
Rabbimiz cc dertlere sabreden, nimetlere şükreden kul olmayı bize nasip et.
Dostlarından ayırma bizi. Onların himmet ve bereketlerini üzerimize daim eyle.. Amin.
“ LİKAULLAH ” Allah’a cc. kavuşma arzusu ile yaşamak…
Sevdamız, muhabbetimiz, ibadetimiz, hedefimiz Allah Rızası olmalıdır.
Yüce ve Şanlı Peygamberimiz s.a.v buyurdu ki : “AKLINIZI BAŞINIZA TOPLAYIN”
Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?
Gündemimizde ölümü, ahireti, hesap gününü, mizanı, sıratı düşünmek, var mı?
Hayatımızın romanını kaydeden, kalp, göz, dil, ellerimizin yazıldığı amel defterini düşünüyor muyuz?
GAFLETİN YANINDA BİR DE NİSYANDA MIYIZ?
Gaflet; kalbin, gözün, kulağın, elin, bilincin, idrakin mühürlenmesidir.
Nisyan; ahreti gündeme getirmemek, dünyaya dalmak, aldanmak…
İnsanoğlu dünyaya bir kez gelir. Geçmekte olan ömrümüzü ileri-geri alma imkânımız yoktur.
Yolculuğumuz ahiret yolculuğudur. Yarın Cenabı Hak’kın huzuruna toplanacağız.
Yaptığımız her türlü amelimizin, ömrümüzün hesabını vereceğiz. Vah vah demeden düşünmeliyiz.
Yüce ve mukaddes kitabımız buyurdu ki:
“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun.
İşte kurtuluşa erenler onlardır.” Ali İmran Suresi ayet 104
Gör görmen gerekeni, duy duyman gerekeni, sana şahdamarından yakın olan Allah cc sesleniyor…
Ticaretin Allah ile olsun, emelin, amelin Allah için olsun, dünya seni Allah’ı zikretmekten alıkoymasın.
Yolun başında, yolun sonu görünüyor, her doğan ölüme namzettir.
Gafil olanlar, gözlerini kapatanlar, kulaklarını kapatanlar suçludurlar…
Her an, her nefes yürüyüşümüz devam ediyor. Ahiret âlemine yaklaşıyoruz.
“ NİFAKLA KARIŞIK, HUŞUDAN KAÇININ ” …
İnsanın kalbinde nifak var iken, dış görünüşünde huşu var ise vay halimize…
Ya olduğumuz gibi, ya göründüğümüz gibi olmak, Özümüz, sözümüz bir olmak ZOR MU?
Rabbimiz cc buyuruyor “ HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR ”
Ağzımızın tadını bozan ölüme hazır mıyız? Her “an”, her adımda ecelini düşün…
“Cenazemi gördüğün zaman, ayrılık, ayrılık deme.. Benim buluşmam asıl o zaman…” Mevlana
“Bu dünyada renk, nakış, lezzet, ne varsa küsüm; Gözümde son marifet, Azrail’ tebessüm…” NFK
Affet Rabbim, Affet Rabbim, işte bunu için öldürüyorsun beni… Affet Rabbim cc..
“ BAŞ AĞIR GEREK, KULAK SAĞIR ” ağırbaşlı olmalı, dedikodu yapmamalı ve dinlememeli…
Sokakta, evde, otobüste, işyerinde, okulda hemen her yerde kulaklık (GÜRÜLTÜ) furyası var.
Bütün dünyada salgın bir hastalık halinde genç kardeşlerimizin kulakları bombardıman altında,
Kulak sağlığı, beyin ve ruh sağlığı tehlikede olan kardeşlerimize bir tavsiyem olacak.
Hastane köşelerinde kalabalıklar “işitme kaybı”, “algı kaybı” ki tedavisi mümkün değil, koşturuyorlar.
Asabi ve agresif hale gelmiş hasta insanlar… Sosyal hayatı alt üst eden bir hastalık…
Konuşma yeteneğini bozan, beyne hasar veren, KULAKLIKLAR pek çok hastalığın habercisi…
Kulak ve kulaklık, bunu hem maddi, hem de manevi düşünebilir miyiz?
Dinlediğimiz teknolojik aletler bizim kulaklarımıza neleri şırınga ediyorlar.
İletişim teknolojisi, iletilen mesajlar, iste sekte isteme sekte kulaklarımız, kafalarımız, kalplerimiz tehdit altında.
Bunun içinde dedikodular, yanıltıcı haberler, şuuraltı tohumlama denilen mesajlar, oluşturulan çöp kafalar…
Teknolojinin kalplere akıtılabileceği hüneri olsa idi. Ama maalesef yok.
Huzurumuz, mutluluğumuz bozuldu. Sükûneti kaybettik.
Gören göz olmalıyız…. İşiten kulak…
Yeniden kendimize dönmeliyiz, imanımıza, ahlakımıza göz atmalıyız.
“KALPLER ANCAK ALLAH’IN ZİKRİ İLE HUZUR BULUR.” Ra’d Sursi 28. ayet
Allah’ım cc bizi sen koru, bizi bize bırakma. Amin
Sarf ve Tasarruf…. İndirim var diye alınmamalıdır, İhtiyaç var diye alınmalıdır…
“ İSRAFTA HAYIR, HAYIRDA İSRAF YOKTUR ” İmamı Azam r.a.
İsraf ve Riya ; Yüce Allah’ın cc verdiği nimetlere nankörlüktür.
Edindiğimiz bütün nimetlerde, başkalarının hakkı vardır. Eskiler KUL-KUŞ HAKKI derlerdi.
Her sabah, yediği bir simidin, bir kısmını kuşlarla paylaşan ve bunu alışkanlık yapan kimse
yaşadığı mutluluğu, paylaşmanın verdiği bereketi, mutluluğu anlatabilse, yaşayabilsek…
Tüketim çılgınlığı, bereketi azalttı. Yağmurlar yağmaz oldu…
SÖYLE BANA ARKADAŞINI, SANA KİM OLDUĞUNU SÖYLEYEYİM.
Haram ve Helal bellidir. Şüpheli olanlar genelde bizi tuzağa düşürür… İhmaller büyür, büyür,büyür…
Öncelikle nefsimizle mücadele etmeliyiz, Fetva değil Takva ehliyle beraber olmalıyız.
Çocuklarımızla, ailemizle, komşularımızla MANEVİ DEĞERLERİMİZİ paylaşmazsak,
İleride oluşacak ağır bedelleri karşılamak zorunda kalırız…
“YAPTIĞIMIZ YANLIŞLARIN KÜÇÜKLÜĞÜNÜ DEĞİL, YANLIŞI KİME KARŞI YAPTIĞIMIZI GÖRMELİYİZ…”
Küçücük gördüğümüz günahlar, büyük eserden çalmaktır.
Bereketimizden, Huzurumuzdan, Mutluluğumuzda, Ebedi hayatımızdan çalmaktır.
Biz Müslüman isek, kul olduk, mesuliyetimiz var, mesuliyetimiz var, mesuliyetimiz var…
Örnek olmalıyız, özendirmeliyiz, teklif etmeliyiz, maddi manevi nimetleri paylaşmalıyız.
Tebliğ etmek, temsil etmek her Müslüman için vazifedir..
Önde olmak,önder olmak,örnek olmak.. Demeliler ki bu Müslüman, güzel insan, has insan…
Yüce ve mukaddes kitabımız buyuruyor ki:
“ ONLAR Kİ NE İSRAF EDERLER, NEDE CİMRİLİK EDERLER. İTİDAL ÜZEREDİRLER”
KALPLERİMİZİ imanımızın aşkı, vecdi, heyecanı sarsın. Amellerimiz takva olsun, inşallah.
Ya Rabbi; rızana uygun, hakkımızda hayırlı olanı bizlere nasip eyle. Bizi sen koru. Amin.