Sitemize bırakacağınız güzel mesajları sabırsızlıkla bekliyoruz.

Mesaj bırakmak için tıklayın.


205 Yorum

  1. GAYRETULLAH: Mukaddes değerlere saldırı halinde meydana gelen İlahi İKAZ…

    (İKRA) “OKU! YARATAN RABBİNİN ADI İLE”…
    “Balın içinde ölen arılar gibi olmayalım…”

    “Suyun göründüğü yerde teyemmüm bozulur.”

    Allah cc. bizleri bu dünya pazarına göndermiş, bizler uyanık olmalıyız.
    Evimizde, elimde kumanda, o kanal senin bu kanal benim yaparsak gafletten kurtulamayız.
    Allah cc göz kulak el ayak ve akıl vermiş insana…
    İnsan uyanık olup fark etmezse Gayretullaha cc dukunur…

    Bal kavanozunun içine girmeden tadını alamazsın.
    Çayın kokusu, yemeğin kokusu tadını vermez, doyamazsın.
    Su denilince (Erikli su) aklına geliyorsa Gayretullaha dokunur.
    Senin evladın başkasına baba dese gücüne gitmez mi?
    Malik el-Mülk Allah cc senin nimetlerine ŞÜKÜR etmeni bekliyor… Rab’bini cc tanımanı bekliyor…

    “AKLETMİYOR MUSUNUZ?” “NE KADAR AZ DÜŞÜNÜYORSUNUZ?”

    Gözlük alıyoruz, gözlükçüyü ballandıra ballandıra anlatıyoruz da,
    Sana göz nimetini veren ALLAH’ı cc. neden hatırlamıyoruz.! Gayretullaha cc dokunur…

    En pahalı tablo kimin? Picasso. Haşa, aynaya bak kendi resminin bir kopyası var mı?
    Orijinal tabloyu göremiyorsun da sahtesine mi değer veriyorsun? Gayretullaha cc dokunur…

    Vapur iskelesinde Tren beklenmez…. Nerede neyi beklediğimizi bilmeliyiz.
    Telefon gelince aklımıza ne geliyor?
    Kulağımıza kaldırtan, bize işitme veren, Allah cc mı? Yoksa Gayretullaha cc dokunur…

    Yolda giderken Allah korusun ailemize laf atan olsa ne yapıyoruz?
    Mukaddesata el uzatanlara, dil uzatanlara ne yapıyoruz? Yüreğimiz var mı? Yoksa Gayretullaha cc dokunur…

    Hiçbir şeyden memnun olmayan, yaşlı dünyaya gönül bağlayan, gaflet içinde olan nefsim..
    Sonsuz bir hayat için, ebedi mutluluk için, biraz gayret edemez misin?

    Uçağa binen, ah bir yere inebilsem diyor. Yerde olan şu uçağa bir binebilsem diyor.
    “Ey nefsim senin yolculuğun ahiret yolculuğu, asıl memleketin cennet olmalı”

    Yolda giderken önümüze çıkan bir canlıya kıymamak için acı fren yapıyoruz da,
    Kendi canımıza neden kıyıyoruz?

    Allah için bize uzatılan mübarek ellere neden tutunmuyoruz?
    Hatmeler, sohbetler, tesbihler sığınılacak en güzel liman. Neden tutunmuyoruz?

    Peygamberimiz s.a.v buyurdu ki: “KARDEŞLERİME SELAM OLSUN”….

    ELHAMDÜLİLLAH MUHAMMEDİYİZ sav.

    Ya Rabbi ben pişmanım.Yapmış olduğum bütün günahlarımdan, keşke yapmasaydım.İnşaallah bir daha ben yapmayacağım.

  2. İnamak ve inanmamak…

    “ MUCİZE GELDİĞİNDE DE İNANMAYACAKLARININ FARKINDAMISINIZ? ” En’âm Suresi 109

    Yüce Kitabımız buyurduğu gibi ;

    “Sapıklığa dalanların sapmalarına sebep, delillerin azlığı veya yokluğu değildir.
    Şayet sapıkların dediği gibi, ölüler dirilse de kendileri ile konuşsa hatta kâinattaki her şey
    dile gelse ve onları imana çağırsa, yine kabul etmezler.
    Çünkü kalplerinde fitne, vicdanlarında pas vardır.
    Onlar hidayete yönelmedikleri gibi Allah da hidayete ermelerini dilemez.”

    “Biz her Peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. “ En’âm Suresi 112
    …………………………………………………………………..

    Bu yüce bilgiler; beni dinlediğim yaşanmış bir olaya götürdü.

    Boğaziçi üniversitesinde okuyan çok zeki ve çalışkan kendisine güvenen bir öğrenci,
    Erenköy de büyük bir mütefekkir olan alim bir zatın evine geliyor.
    Ki bu zat İmam-ı Rabbani ks., İmam-ı Gazali ks. hayranı gerçekten büyük bir alim.

    Gelen arkadaş sohbete başlamadan kendisinin ateist olduğunu söyleyince, hoca der ki:

    —İnkar sebeplerinizi önem sırasına göre anlatır mısınız?

    Kendince konuşmaya başlar, zekâsı mantığı güçlü olduğu belli, konuşur, konuşur…

    Hoca diyor ki; çok üzüldüm ben de, bütün gayretimle bu arkadaşı içine düştüğü yanlıştan
    kurtarmak için bütün gücümü kullandım.
    Kendimce en güzel misalleri, en güzel mantık içinde anlatmaya çalıştım.
    Beni dikkatle dinleyen arkadaş bir ara işaret etti .. beni durdurdu ve şöyle söyledi

    – Hocam söylediklerinizi çok iyi anlıyorum ve mükemmel konuşuyorsunuz ama
    hocam yorulmayın, kalbini göstererek ben sevmiyorum, inanmak istemiyorum!…

    İnanmanın bir nasip meselesi olduğunu anladım. Ve sahip olduğum İMAN nimeti için
    Alemlerin Rabbi olan Allah’a sonsuz hamd ve senalar olsun.
    Benim için en büyük şeref son nefesimi bu iman ile verebilmek….

    Yaldızlı sözlere değil, nefsin ve şeytanın hilelerine değil, Hakiki iman ve ihlasa Rabbimiz bizi muvaffak eyle…Amin.

  3. Meal ve tefsirden bereketlenmek için okuduklarımdan…

    HUCURAT SURESİ , Medinede nazil olmuştur 49. sure ,18 ayettir.

    Peygamber Efendimizin s.a.v. evinden bahseden (hucurat “odalar”) kelimesi surenin adıdır.
    İlk 5 ayet Peygamberimizin sav. huzurunda riayet edilmesi gereken ÂDAB ve müminlerin kendi
    aralarında uymaları gereken ÂDAB bahsediliyor.

    Euzübillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym

    1- Ey iman edenler! Allah’ın ve Resulünün huzurunda öne geçmeyin. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir,
    bilendir.

    (İmanın ilk ve temel şartı ALLAH ve RESULÜNÜN bir buyruğu varsa, kimse önüne geçemez, kendi
    görüşünü beyan edemez. HİÇ BİR KONUDA ÖNÜNE GEÇMEMEK.)

    2- Ey iman edenler, seslerinizi peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin ve ona birbirinize bağırır gibi iri
    söylemeyin ki, haberiniz olmadan amelleriniz hiçe iniverir!

    (YANINDA YÜKSEK SESLE KONUŞMAMAK. Aksi halde kişinin ömrü boyunca yaptığı amelleri zayi olur.
    Hz. Ebû Bekir ra. Rasulullah (s.a.)’e: “Vallahi bundan sonra seninle ancak sır arkadaşı gibi (veya fısıltı ile) konuşacağım” buyurmuştur.)

    3- Allah’ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, şüphesiz Allah’ın kalplerini takva ile imtihan ettiği kimselerdir.
    Onlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.

    (ŞANINA YAKIŞIR TARZDA HİTAP EDENLER, Şüphesiz takva sahipleridir)

    4- (Resulüm!) Sana odaların arkasından bağıranların çokları, aklı ermez kimselerdir.

    5- Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Bununla
    beraber Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

    (Hucurat Peygamber Efendimiz (s.a.)’in hâne-i saadetlerinin odalarıdır. Peygamber efendimizin sohbetlerinden terbiye almış kimseler, onun günlük programına göre hareket ederlerdi. Çünkü onlar, Peygamberimizin İslam daveti yolunda oldukça yoğun bir hayat sürdüğünün ve bu yoğunluğun çok yorucu olması nedeniyle, onun da dinlenmeye ihtiyaç duyacağının, ayrıca ev halkına da zaman ayırmak zorunda olduğunun bilinci içindedirler. Bu yüzden onlar, Peygamber (s.a.) ile görüşmeye geldiklerinde dışarıda beklerler, acil bir mesele olmadıkça dinlenme saatlerinde kendisini rahatsız etmezlerdi.)
    …………………………………………………………….

    Allah cc. yol gösteriyor, Efendimize karşı Âdabı öğretiyor.
    Yüce Kitabımızı doğru okumayı, doğru sevmeyi, doğru anlamayı RABBİMİZ BİZE NASİP ET.Amin.

  4. Üç aylar fırsatı, kandiller ve bir ışık yakmak, fırsatı…

    “BUGÜN ALLAH cc. İÇİN NE YAPTIN? ” Hz Ömer r.a.

    Ömür dediğin dalda yaprak gibi, kimileri ara sıra, kimileri sıra sıra düşüyor.

    Seydamız ks. buyurdu ki:
    “ÖLÜM HERKESE EŞİT, YAŞLI ÖLÜR DİYE BİR KURAL YOK. ÇOCUK GENÇ YAŞLI HERKESE GELEBİLİR”

    Müslüman için gün, BUGÜN… Dün geçti, yarın da meçhul…
    Üç aylar, merhamet, af, bağışlanma, fırsat ayları… Yeniden kendimizi gözden geçirme fırsatı.
    Bu sene farklı bir şeyler yapabilir miyim? İhmal ettiğim neler var?
    Kafamda bir şeyler canlandır malıyım!
    Hakkın Rızasına uygun, hakkımızda hayırlı olan bir şeyler yapmalıyım. Bir ışık yakmalıyım.
    Mesela; Ailemle bir karar aldık bu üç ayda eve girerken ve çıkarken mutlaka SELAM vereceğim.
    Bu üç ayda daha sık HASTA ZİYARETİ yapacağım. YAŞLI BİR İNSANIN duasını alacağım.
    Çevremde sıkıntısı olanları araştıracak, imkânım ölçüsünde derdine ortak olacak PAYLAŞACAĞIM.
    Bilmeliyim ki; kırılan bir kalbi tamir edecek usta yok. KALP KIRMAMALYIM.
    Dinimi öğrenme konusunda BİLGİLİ OLMAK, İLGİLİ OLMAK, EYLEME DÖNÜŞTÜRMEK gerekmez mi?
    İlmihal okumak, Abdestimi, Namazımı, Orucumu daha özenli ve dikkatli yerine getirmek.
    Yavaş yavaşta olsa bir hatim yapmak, hatta mealinden de okumak, hürmetle, aşkla…
    Mübarek Seyda’mızın ks. Sohbetlerini tavsiyelerini ciddiyetle almak, uygulamak gerekmez mi?
    …………………………………………………………………..

    “SAKIN ALLAH’A CC. ŞİRK KOŞMAYIN, O’NA KULLUK EDİN, ANNE VE BABANIZA İYİLİK EDİN.”
    Biz Müslümanlar için 365 gün anneler günü. Ama biz bir günde olsa gayri meşru olanlara rağbet etmez, varlık sebebimiz, baş tacımız, Anne ve Babalarımızın ellerini ayaklarını öper dualarını alırız.
    DUA
    Anne girdin düşüme!
    Yorganın olsun duam,
    Mezarında üşüme

    Anlamam, anlatamam;
    Düşen düştü peşime,
    Artık vadeler tamam… NFK

    DUA: “Bi Rahmetike ya Erhamerrahimiyn. İlmi Nafi ver, bizi bize bırakma. Sen Koru” İmamı Rabbani ks.

  5. İman ve Aşk….
    İMAN AŞKTIR. İMAN HAMLEDİR.

    Peygamber Efendimize s.a.v sevgisi aşkı yüksek olan Nabi isminde bir yiğit , bir kafile ile hac yolculuğuna çıkıyor, bu kafilede komutanı da var.
    Kalbi Resulullah s.a.v. aşkı ile dolu olan Nabi yolarda uyuyamadı ve Medine’ye yaklaştığında ondaki muhabbet aşk daha da arttı.

    O böyle yanarken uyumakta olan komutanının ayaklarını kıbleye uzatmış olduğunu gördü.
    O yürek, o iman şahlandı, dile geldi, onu uyandıracak bir sesle haykırdı,

    “Sakın terk-i edepten, kûy-ü mahbub-u Hüdadır bu.
    Nazargah-ı ilahidir, makam-ı Mustafa’dır bu.

    Müraatı edep’le, gir Nabi bu dergaha.
    Mutaf-ı kudsiyandır, busegah-ı enbiyadır bu.”

    ( Edebi terk etmekten sakın. Burası Allah’ın cc. sevgilisi Peygamberimizin (sav) bulunduğu yerdir.
    Burası, Allah’ın nazar ettiği, Resuullahın makamıdır. Ey Nabi! Bu dergaha, edebin şartlarına riayet ederek gir.
    Burası, Meleklerin etrafında pervane olduğu ve Peygamberimizin hürmetine eğilerek öptüğü tavaf yeridir.)

    Bu sesle komutan uyandı, hatasını anladı, doğruluverdi.

    Medineye yaklaşan kafilede olanlar, sabah ezanından önce mescidin minarelerinde
    bu sözlerin okunduğuna şahit oldular. Nabi , çok şaşırdı ve koşarak müezzini buldu ve sordu.
    Bu sözler bana ait sen bunları nerden duydun?

    Müezzin dedi ki ; “Resulullah s.a.v. bana rüyada ikaz etti ve şu emri verdi :

    ÜMMETİMDEN NABİ İSMİNDE BİRİSİ BENİM ZİYARETİME GELİYOR, ONU KARŞILA.”

    Nabi gözyaşları içinde işittiği bu sözlerle bir kez daha Resulullah sav aşkı ile yandı.

    “SELAM OLSUN RESULULLAH s.a.v AŞKI İLE YANANLARA “

    Cumanız mübarek olsun…

  6. Özlenen insan…

    “BURAYI ÖZLEDİK DERSEM DOĞRU OLMAZ. ÇÜNKÜ ÖZLENEN YER ORASI”
    Şeyh Seyda Hamid Abbasi ks.

    Seydamız ks. umreden döndüler.
    Havalimanından vakfa hatme hacegan için uğradılar.
    Hatme bitimi sofileri topladılar onlarla kısa bir hasret görüşmesi yaptılar…

    Buyurdular ki:

    “ Yakınlık ve uzaklık kalb iledir. Öyle sofiler var ki zahiren bize uzak, ancak kalben yakındır.
    Bize zahiren yakın olan öyle sofilerde var ki kalben uzaktır.”

    “ İnsan yakınları ile beraber olmak istiyor ancak, kalbimiz orada, Medine de.”

    “Burayı özledik dersem doğru olmaz, çünkü özlenen yer orası.”

    “Bütün sofilere dua ettik, sizleri unutmadık.”

    “ Sizler nasılsınız ? ”

    – Seydam ks. bizler de sizi özledik. Günahkâr halimizle size layık sofiler olamasak ta, sizi özledik.
    – İçimizdeki ihtiyaç ve hasretin dünya pazarının oyuncaklarına takılı olduğu biliyoruz.
    – Gerçek Müslüman’ın hasreti, dikkati, yoğunlaşması gereken,
    İki Cihan Serveri Peygamberimiz Efendimiz Muhammed Mustafa s.a.v. olması gerektiğini biliyoruz.
    – Sizin muhabbetinize himmetinize ihtiyacımız var.
    Bizi bırakma seydam ks, biz bıraksak ta.

    Ya Rabbi bizi bize bırakma. Salih kullarına , Sadatlara, Seydamıza ks. bağışla. Amin.

  7. İnsan nedir ve kimdir?

    “BİZ , İNSANA , İKİ YOL GÖSTERDİK” Beled Suresi/ 10

    “ İNSANA , HEM KÖTÜLÜK, HEM DE ONDAN SAKINMAK İLHAM EDİLDİ” Şems Suresi/8

    “İnsan çatışmalı bir canlıdır”. “nefis” ile “ruh” arasında, nefsin ihtirası ile vicdan arasında.
    İnsan iyi ile kötü, güzel ile çirkin, doğru ile yanlış, hak ile batıl, hayır ile şer arasında …

    “Hayvanlar hayvanlıkları ile, melekler meleklikleri ile kurtuldular. İnsandır ki ikisi arasında yalpalıyor.” Mevlana

    Dikkat ve itina ile , insanı tanımak ve anlamak için, ADAM GİBİ ADAM olmak için ilahi mukaddes kitabımıza kulak veriyoruz.

    “ insan, yeryüzünde Allah’ın cc. halifesidir “ El-Belede Suresi / 30

    “ Allah cc., yerde ve göklerde ne varsa hepsini insan için yaratmıştır” Bakara Suresi / 29

    “ Allah cc. ademoğullarını , alemlerin üzerine mümtaz kılmıştır” Al-i İmran Surasi / 33

    “ Ademoğulları, üstün bir izzet ve şerefe mazhar kılınmıştır.” El-İsra Suresi / 70

    “ İnsan, en güzel biçimde yaratılmıştır.” Et-tin Suresi/4

    Evet, aynı insan

    “ İnsan çok zalimdir ve çok cahildir.” El-Ahzap Suresi / 72

    “ Çok zulümkar ve nankördür.” İbrahin Suresi / 34

    “ Hırsına çok düşkündür.” Meariç Suresi / 19

    “ Çarçabuk ümitsizliğe düşer.” El-İsra Sureis / 83

    “ Zayıf yaratılmıştır.” En-Nisa Suresi / 28

    “ İnsanların büyük çoğunluğu kafirlikte ayak direr.” El-İsra Suresi / 89

    “ İnsan dünyaya düşkündür.” El-İnsan Suresi / 27

    “ İnsan, bazen çok alçalır.” Et-Tin Suresi /4-5

    Evet , insan budur. İnsanı tanımak isteyenler Kur’an-ı Kerimi dinlemek zorundadır.

    Rab’bimiz cc, bizi Salih kullarına bağışla. Seyda’mızın k.s. himmet ve bereketini üzerimize daim et.Amin

  8. İmandır o cevher ki, İlâhi ne büyüktür. İmansız paslı yürekler sinede yüktür…

    “İNSANLARI ve CİNLERİ ANCAK BANA KULLUK ETMEK ÜZERE YARATTIM” ayet
    “SANA YAKİN GELİNCEYE KADAR, ÖLÜNCEYE KADAR RABBİNE KULLUK ET, İBADET ET.” ayet

    İman var ne yok ki ? İman yok ne var ki ?

    Allah’a cc trilyonlarca şükürler olsun ki bizi Müslüman olarak yarattı. Bize iman nasip etti.

    İman olduktan sonra gerisi gelecek, gerisi olacaktır, inşallah, inşallah…

    İnsanın Rabbini tanıması, bilmesi, inanması, ona kulluk etmesi, ona ubudiyet vazifelerini eksiksiz yerine getirmesi, yerine getirmeye çalışması, Allah’ı cc. unutmaması… İnşaallah

    İMAN-İBADET-AHLAK… Bu bir ağaca benzer, İman gövdesi, ibadet dalları ve yaprakları, Ahlak meyvesi, zevki, güzelliği…

    Büyük Sahabi Bilali Habeşi r.a. de görelim:

    -Habeşli Bilal r.a. bir gün Peygamber mescidinde kalkmış oynuyor, hopluyor, zıplıyor…

    -Hz.Ömer r.a mizacı gereği “Ya Bilal nerede olduğunun farkında mısın? Ne yapıyorsun, böyle şey olur mu?”

    Bilali Habeşi r.a “Mescidin sahibi var benim yanlışım varsa , mescidin sahibi var git ona söyle..

    Peygamber Efendimize sav. haber veriyorlar..

    Efendimiz sav. Soruyor: “ Hayırdır Bilal ” Seni bu kadar sevindiren, neşelendiren nedir?

    Bilal ra. : “ Ya Rasulullah sav eğer bu iman işi bir sıraya konulsaydı, ben düşündüm ki, herhalde bana en sonra sıra gelirdi. Ben kara kuru bir Bilal’im… Önce Kureyşin önde gelen büyükleri olurdu…
    Ben sevin meyimde kim sevinsin.”

    RABBİMİZ BİZİ BİLAL r.a GİBİ ŞUURLU EYLE… İMANIMIZI MUHAFAZA EYLE…

    İslam büyükleri diyorlar ki İMANIN KEMALİ İBADETLERLEDİR… Her ne kadar imandan bir cüz olmasa da…
    İmanın kuvvetlenmesi, muhafazası ibadetlerledir.
    Sonucu AHSENİ TAKVİM en güzel surette bir ahlak, İnsanı insan eden, beklide sultan eden güzel bir ahlak…

    Euzübillahimişeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym…

    “Asra yemin olsun ki, insan hüsrandadır… Ancak, İman edenler, Salih amel işleyenler, hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.” Asr suresi

  9. Şeytan ve Nefsin ittifakı… tehlikesi

    “FELAK VE NAS SURELERİ ÜMMETİME MÛSA’NIN ASASI NİTELİĞİNDE VERİLMİŞ İLAHİ NİMETLERDİR.“ Hadis

    Musa as. asası nasıl her türlü şerri sahteliği yok ederse, bu sureler de her türlü fenalığı imha eder.

    Felâk suresi bizi özellikle insanların şerlerine karşı korur, Nâs suresi şeytan ve nefs ortaklaşa şerlerine karşı bizi korur.

    FELÂK SURESİ:
    Felâkın rabbine sığınırım, tüm yaratılmışların şerrinden, Gâsıkın derinlere daldığı zamanki şerrinden, Ukdelere nefes verenlerin şerrinden, Hasidin hased ettiği anki şerrinden…

    RABBİ’L FELÂK: Evrenleri yaratan, düzen ve ahenk veren yüceler yücesi Allah cc.

    GÂSIK: Küfür ve zulmün birleştiği zihinler, zulmetin korkunç karanlığı, hakikat nurunun, ilmin, Allah inancının zıddı olan her şey…

    UKDE: Gönüllerdeki düğümlenme, tereddütler, iman zaafı, beden ve ruhen dertli kılan tehlike…

    HASİD : hased edenin yaydığı her türlü kötülük, etki, kasıtlı nazar etme, zuhur eden şer etki…

    NÂS SURESİ :
    Ey insanoğlu! NEFSİN, seni yaratanın Rab, İlâh, Melik hikmetlerinden uzak tuttuğu an, şeytanın tuzağına düşersin ve hannas mahsulünü doğurursun. O seni vesveseler içinde inkâra götürür. İstifham makinesini çalıştırmaya başladı mı, bil ki küfre gidiyorsun. Nefsine iman zevkini aşılamalısın ki sinende vesvese doğmasın. Kalbini Allah sevgisi ile doldur, o zaman ne cin, ne ins senin için şer olmaz, her şey senin için hayırdır.

    RABBİ’N NÂS: İnsanları terbiye eden, eğiten, ahlakı ihsan eden esması ile Allah cc.

    MELİKİ’N NÂS: İnsanların mutlak meliki, güç ve otorite sahibi esması ile Allah cc.

    İLAHİ’N NÂS: Yegâne ibadet yapılacak mâbud ilâh esması ile Allah cc.

    HANNÂS: Şeytan ve Nefsin gayrimeşru ilişkisinin mahsulü. Şeytanın dalga halinde gelen etkilerinin nefs ekranında yansıması. Gönülleri, sineleri vesvese ile harab eden düşman, tehlike… Tüm vesveseler hannâs işidir…

    CİN ve İNSANLARIN ŞERRİ: Kafir cinlerin, şeytanın askerlerinin şerleri ve Nâs’ın şerri; insanların özellikle yanlışa götüren telkinleri, maddi manevi fiili şerleri.

    TEK SIĞINAK, TEK DAYANAK, TEK TUTAMAK ALLAH’TIR cc.

    Not: Kısa surelerin yorumu H.Nurbaki kitabından okuduklarımdan alıntı. Yüce Kitabımızın muhteşem sırlarına dalmak ve aydınlanmak hepimizin vazifesi, Paylaşmak ve dikkat çekmek istedim.

    TEK ÇARE OKUMAK, YAŞAMAK… zikir fikir şükür ile…

  10. Doğru söz yemini gerektirmez…

    “İNSAN, KENDİ EL EMEĞİNDEN DAHA HAYIRLI BİR GELİR KAZANMAMIŞTIR. “ (İbn-i Mace, Sünen)

    HELAL ve HARAM ÖLÇÜSÜ İÇİNDE ….. ZİHNİ ve BEDENİ EMEK…..

    Allah Rızası için yapılan az amel, onun harici yapılan çok amelden daima üstündür….

    Allah Rızasına göre, Niyet-ilim–amel-ihlâs sırrı ile hareket eden çalışkan emektar insanı ALLAH cc. Aziz eder.

    Gafil, nefsin şeytanın emrinde, hırs-hınç-haset, isyan içinde çalışan insanı da ALLAH cc zelil eder.

    Üretilmiş bütün mal ve hizmetlerde BEDENİ ve ZİHNİ emeğin çok önemli bir yeri ve payı vardır.

    İnsan, maddi ve manevi güçleri ile manalı bir bütün meydana getirir.

    İnsanın düşünmek, araştırmak, üretmek faaliyetlerini İNANÇLARINDAN bağımsız düşünemeyiz.

    İmam-ı Gazali k.s. Kimyayı Saadet isimli kitabında şöyle buyuruyor:

    “İslam dinine göre, hiç kimse sahip olduğu paraya, mala, mülke ve maddi zenginliğe binaen

    “şerefli ve üstün “ sayılmaz. İslamiyet, sırf parası ve maddi gücü var diye insanlara saygı duyulmasını

    kesin olarak yasaklar. Üstünlük ancak TAKVADIR.”

    Yüce Peygamber Efendimiz s.a.v.

    “Helâl kazanmak için, beğenilmeyen bir yerde bulunana cennet vacip olur.”

    “ÂLİMLERİN HAK YOLDA AKITTIKLARI BİR DAMLA MÜREKKEB, ŞEHİT KANINDAN DAHA MÜBAREKTİR” buyurmuştur.

    Yüce ve Mukaddes Kitabımız ister zihni, ister bedeni emeğimizi iyi niyet ve meşru ölçüler içinde övmüştür.

    “GERÇEKTEN İNSAN İÇİN KENDİ SA’YİNDEN (emeğinden ve çalışmasından) BAŞKASI YOKTUR.” Necm S.39

    Aziz eden Allah cc , zelil eden Allah cc. tır.

    Rabbimiz bizi daima hakkı gözeten, hakka riayet eden, bedeni ve zihni çalışması ile takvası yüksek
    şeref sahibi kullarından eyle. Bizi muvaffak eyle. Bizi nefsimiz ve şeytanın tehlikesinden koru Amin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir